Mekan hakkında izlenimlerim olumlu ama yemekler hakkında aynısını söyleyemeyeceğim. Daha doğrusu, ben Fas yemeklerine bayılmadım. Soslar, acılar, baharatlar beklerken her şey fazla yağlı ve tatsız geldi bana.
Oranın ünlü yemeği Tajine imiş. Tajine isimli tahta yayvan, güveçlerin içinde, tavuk, kırmızı et veya sebze. Ben ismi otantik olsun diye, berber usulu tajine istedim, haşlanmış kemikli et, kabak ve patates geldi. Eminim cok sağlıklı ama bunun neresi otantik?.
Yanımda oturan Fransız kadın, daha 5 dakika önce, Fas mutfağının ne kadar özel olduğundan, Tunus ve Cezayir mutfakları gibi Osmanlı etkisinde kalmadığından dem vuruyordu. Yemeği tattıktan sonra ise, ben keşke biraz etkilenseydi dedim içimden. Ama tabii bütün bunlar, benim Fas mutfağından büyük beklentilerim olmasıyla açıklanabilir. Hemen enseyi karatmayalım, Marakeş nasıldır bilemiyorum. 2011 yılı içinde, çok istediğim Fas gezisini gerçekleştirirsen, onu da yazarım.
Bu arada, Faslılar genel olarak Osmanlı tarafından işgal edilmemiş olmasıyla gurur duyuyor ama Türkiye hakkındaki bilgileri son dönemde artmış. Özellikle başbakanın "one minute" çıkışı, diğer arap ülkelerinde olduğu gibi orada da etkisini göstermiş. Türkiye'ye israil'e karşı laf söyleyebilen tek müslüman olarak oldukça hava yapıyor oralarda.
Tajine Wa Tanjia'ya geri dönersek, hem yerli halk, hem de turistler tarafından tercih edilmesi etkileyici. Bizim masaya önden gelen salata özelliksiz ama gayet güzeldi. Soyulmuş portakaldan oluşan tatlı hakkında yorıum bile yapmayacağım. Genel olarak ortam, müzik, şarap ve yemekten sonra ikram edilen ıhlamur çayı çok hoştu.
Yemekler bir yana, kısacık Fas ziyaretim beni çok çok etkiledi, izleminlerimi ayrıca yazacağım zaten.
tabakları çok beğendim, evime istiyorum. |
konferansın kahve molasında bile çayı böyle üsten döküyorlardı, neden bilmiyorum |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder